65. Cannes Film Festivali'nde Ödüller Sahiplerini Buldu

65. Cannes Film Festivali 27 Mayıs’ta verilen ödüllerle son buldu. Genelde eleştirmenlerin tahminleri doğrultusunda verilen ödüllerde bizi en çok sevindiren nokta Rezan Yeşilbaş’ın kısa metrajlı filmi “Sessiz”in ödül kazanmasıydı. Rezan Yeşilbaş büyük bir heyecanla yaptığı konuşmasında ödülünü "Ülkesinin sessiz ve yalnız bırakılmış kadınlarına" adadı. Leos Carax’ın filmi “Holy Motors” ve Jacques Audiard’ın filmi "Rust and Bone" ise eleştirmenlerce beğenilmesine rağmen festivalden ödülsüz döndü.

Ödüllerin listesi:

Altın Palmiye (Palme d’or) Ödülü: Amour (Love) - Michael Haneke

Jüri Büyük (Grand Prix) Ödülü: Reality - Matteo Garrone

En İyi Kadın Oyuncu: Cristina Flutur ve Cosmina Stratan- Beyond the Hills (Dupã Dealurı) Yön: Cristian Mungiu

En İyi Erkek Oyuncu: Mads Mikkelsen – The Hunt (Jagten) Yön: Thomas Vintenberg

En İyi Yönetmen: Carlos Reygadas – Post tenebras lux

En İyi Senaryo: Beyond the Hills (Dupã Dealurı) - Cristian Mungiu

Jüri Özel Ödülü: The Angels' Share - Ken Loach

Altın Kamera (Camera d’or) Ödülü: Beasts of Southern Wild - Benh Zeitlin

En İyi Kısa Metrajlı Film: Rezan Yeşilbaş-Sessiz

Sessiz

İzlenmesi Gereken 25 Hong Kong/Çin Filmi

Bir önceki yazımda İzlenmesi Gereken 10 Güney Kore Filmi’nden bahsetmiştim. O yazım oldukça ilgi gördü ve mütevazı blogumun en çok okunan yazısı oluverdi.

Uzak Doğu birçok konuda olduğu gibi sinema konusunda da zengin bir bölge, bu nedenle oradan fazla uzaklaşmadan Çin ve Hong Kong sinemasına da değinmek istedim. (İki ekol birbiriyle oldukça eklemlenmiş olduğu için de ayırmadan ikisini birlikte ele aldım.) Birçok film arasından seçim yapmak zor tabii, ayrıca uluslararası çapta tanınan filmleri izleyebiliyoruz sadece. Ancak yine de bu sinemaya giriş için yeterli verimiz var. Buyurun.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mou gaan dou [Infernal Affairs] (2002)

Wai-keung (Andrew) Lau ve Alan Mak’ın yönetmenliğini üstlendiği film (hiç abartmıyorum) izleyebileceğiniz en iyi polisiye filmlerinden birisi. Ülkemizde Kirli İşler adıyla bilinen film (maalesef) asıl şöhretini Scorsese’nin filmin uyarlamasını yaptığı ve Oscar’ı kazandığı The Departed sonrasında kazanabildi. Ancak benim samimi görüşüm orijinalinin uyarlamasından en az bir gömlek üstün olduğu yönünde. Ayrıca Mou gaan dou üç filmlik bir seri ve her filmi de izlemenizi öneririm.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Wo hu cang long [Crouching Tiger, Hidden Dragon] (2000)

Kaplan ve Ejderha adıyla bilinen film Tayvan yapımı olarak gösterilse de ben listeye aldım. Masalsı bir macera olan filmin yönetmeni usta sinemacı Ang Lee. Başrollerde Chow Yun-Fat, Michelle Yeoh, Zhang Ziyi ve Chang Chen var. En iyi yabancı film Oscar’ı başta olmak üzere birçok festivalden ödüllerle dönen film ayrıca büyük bir gişe başarısı da kazandı. Ağaçların üzerinde uçarak dövüşen insanlar ve sanatsal dövüş sahnelerini severim derseniz tam size göre.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Huayang nianhua [In the Mood for Love] (2000)

Ülkemizde Aşk Zamanı adıyla bilinen film adından anlaşılacağı gibi romantizm yüklü bir drama. Kar-wai Wong’un ustalık eseri olarak gösterilen filmin başrollerinde Maggie Cheung ve Tony Leung var. Film Cannes başta olmak üzere birçok önemli festivalden ödüller ve adaylıklar kazandı. Ancak uyarmak lazım yönetmenin stili herkese hitap etmeyebilir.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ip Man (2008)

Yerimiz Uzak Doğu olunca nitelikli dövüş sahneleri barındıran filmler hemen karşımıza çıkıyor. Oldukça popüler olan (üç filmlik) Yip man serisi de bunların önde gelenlerinden. Kendine has stili (Wing Chun)  ile yenilmez bir dövüş sanatları ustasının (ve aynı zamanda Bruce Lee’nin de hocası) hayat hikâyesinden yola çıkan film her yönüyle ilgi çekiyor.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Dip huet seung hung  [The Killer] (1989) ve Lat sau san taam [Hard-Boiled] (1992)

Aksiyon filmlerinin usta yönetmeni John Woo ve popüler Hong Kong’lu oyuncu Chow Yun-fat’ın işbirliği ile hayat bulan bu iki film, birçok uluslararası yönetmeni etkilemeyi başarmış aksiyon-polisiye filmleri. İki film ayrı ayrı ele alınmayı hak ediyor ancak ben bu usta işi aksiyonları ayırmadan sunmayı da liste bütünlüğü açısından uygun buldum. Tarantino’nun da ilham aldığı filmleri izleyin pişman olmazsınız.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Huo Yuan Jia [Fearless] (2006)

Ronny Yu’nun yönetmenliğini yaptığı filmde başrolde ünlü oyuncu Jet Li var. Meşhur tarihi karakter ve dövüş ustası Huo Yuanjia’nın yaşam öyküsünden uyarlanan film ilgiyi hak eden bir yapım. Batı emperyalizmine karşı mücadelesine yabancılarla halk önünde yaptığı dövüşlerde elde ettiği başarılarla başlayıp daha sonra kahraman bir halk figürüne dönüşen Huo Yuanjia, destansı bir şekilde anlatılıyor.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ying Xiong [Hero] (2002)

Quentin Tarantino tarafından dünyaya tanıtılan film, Çin’in en yüksek bütçeli ve aynı zamanda en çok gişe yapan filmi olmuştu. Usta yönetmen Yimou Zhang’ın yönettiği filmin başrollerinde Jet Li ve Tony Leung var. Krala karşı düzenlenen bir suikastin anlatıldığı film belki klişe bir ifade olacak ama görsel bir şölen niteliğinde. Oscar’a da aday olan film muhtemelen üst üste aynı ekole (Kaplan ve Ejderha'dan sonra) ödül vermek istemeyen Akademi üyelerinin kurbanı oldu.

 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 

Kung Fu Hustle (2004)

Stephen Chow’un hem yazıp, hem yönetip hem de oynadığı eğlenceli bir dövüş/aksiyon filmi. Görsel efektlerin ve dövüş sahnelerinin oldukça güzel bir şekilde komediyle harmanlandığı film kesinlikle eğlence garantisi veriyor.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Chung Hing Sam Lam [Chungking Express] (1994)

Kar-wai Wong’un uluslararası üne kavuşmasını sağlayan film. İki aşk hikayesini usta bir biçimde anlatan yönetmenin müzik, görüntü seçimleri ve kurgusuyla takdiri hak ettiğini söylemek lazım. Tarantino’yu bile duygulandırmış bir film, yabana atmayın.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Meng long guo jiang [The Way of the Dragon] (1972)

Uzak Doğu’ya gidip Bruce Lee’ye uğramamak olmaz. Film Lee’nin hem yazdığı, hem yönettiği ve hem de rol aldığı tek film olma özelliğini taşıyor. Ejderin Dönüşü adıyla bildiğimiz filmde bir başka efsane olan Chuck Norris de rol alıyor. Filmle ilgili çok fazla lafa da gerek yok aslında.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Chi Bi [Red Cliff] (2008)

John Woo’nun yapımcısı, senaristi ve yönetmeni olduğu, 208-209 yıllarında geçen efsanevi savaş filmi. Hem bütçe hem de gişe olarak Asya rekorlarını eline geçiren film, Eski Çin’deki efsanevi büyük savaşı anlatıyor. Kızıl Uçurum olarak bilinen film çok uzun olduğu için 2 parça halinde vizyona sokulmuş ama siz 2 bölümü de izlemeden film hakkında fikir sahibi olmayın.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Da hong deng long gao gao gua [Raise the Red Lantern] (1991)

Ülkemizde Kırmızı Fenerler olarak bilinen filmin yönetmenliğini Yimou Zhang yapıyor. Romandan uyarlama olan dram türündeki film 1920’li yıllarda geçmekte. En iyi yabancı film dalında Oscar’a aday olan film ayrıca Gümüş Aslan ödülünün de sahibi.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Shi Mian Mai Fu [House of Flying Daggers] (2004)

Kaplan ve Ejderha ve Kahraman filmlerinin izinden giden filmin yönetmeni Yimou Zhang. Tabi bu filmde aşk hikâyesinin dozu artırılmış. Bununla birlikte dövüş sanatları bildiğiniz gibi. Ülkemizdeki gösterim adı Parlayan Hançerler.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Jui kuen [Drunken Master] (1978)

Jackie Chan’i aksiyon film yıldızı olarak parlatan film.  Klasik bir Chan filmi olarak komedi, aksiyon ve kung-fu’yu bir arada sunan Altın Yumruk, bir suikastçıyı durdurmak için yeni bir dövüş stili öğrenmesi gereken savruk bir gencin macerasını anlatıyor. Film çok başarılı olmuş ve The Legend of Drunken Master (1994) adlı güzel bir devam filmi çekilmişti.

  --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Diğerleri:

Fist of Fury (1972)

A Better Tomorrow (1986)

Farewell My Concubine (1993)

To Live (1994)

The Road Home (2000)

Shaolin Soccer (2001)

Curse of the Golden Flower (2006)

Three... Extremes (2004)

2046 (2004)

Lust, Caution (2007)

İzlenmesi Gereken 10 Güney Kore Filmi

Sinema denince akla devasa bütçeli yapımlarıyla ilk başta Hollywood gelse de aslında o görkemli bütçelerin perdelediği bir kısırlık söz konusu. Özgünlük ve yenilik  konusunda oldukça sıkıntıda olan Hollywood, belki gişe olarak halen başarılı olarak görülse de dikkatli sinemaseverler vizyona giren yapımların benzer senaryolara dayandığını ya da daha önce tutmuş filmlerin seri haline getirilip suyunun çıkarıldığını göreceklerdir. Ayrıca bir başka yöntem de ABD dışı film ekollerinde popüler olan ya da oldukça özgün senaryolara sahip olan yapımların uyarlamasını (remake) yapmak. Benim şahsi kanaatim uyarlama yerine filmin orijinallerinin daha başarılı olduğu yönünde.

Bu kadar lakırdıyı Uzak Doğu sinemasında güzide bir yere sahip olan Güney Kore sinemasına ulaşmak için ettim. G. Kore sineması Hollywood’un uyarlama yapmayı sevdiği bir sinema. Biz de Hollywood’un izinden gidelim madem. Kendimce bir izlenmesi gereken film listesi yaptım ve filmleri 2000 sonrası yapımlardan seçtim. Buyurun…

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İntikam Üçlemesi:

Boksuneun naui geot (Sympathy for Mr. Vengeance) (2002)

Oldeuboi (Oldboy) (2003)

Chinjeolhan geumjassi (Lady Vengeance) (2005)

Oldboy, G. Kore sinemasının en popüler filmi oldu ve bence övgüyü sonuna kadar hak eden bir başyapıt. Ancak “İhtiyar Delikanlı” aslında yalnız değil, yönetmen Park Chan-wook her biri ayrı güzellikte bir intikam üçlemesi çekti. Bu üçleme mutlaka izlenmeli.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom (Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring) (2003)

Kim Ki-duk G.Kore sinemasının en yetenekli yönetmenlerinden biri. “İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... Ve İlkbahar” yönetmenin ve ülkesinin en başarılı ve popüler filmlerinden. Issız bir adada bir rahibin öğrencisine verdiği dersler konu ediliyor filmde. Çok sıradan gibi gelen konu ne kadar güzel işlenebilir, bu film gerçekten bunun dersi niteliğinde.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bin-Jip (2004)

“3-Iron” ve “Boş Ev” olarak da bilinen film de Kim Ki-duk eseri. Özgünlük konusunda benim favorim olan film çok ilginç bir hikayeye sahip. Boş olduğunu bildiği evlere girip evdeki bozuk eşyaları tamir eden ve evde birkaç gün kaldıktan sonra başka bir eve geçen ilginç bir gencin sessiz ve dingin ve bir o kadar da enteresan macerası.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yeopgijeogin geunyeo (My Sassy Girl) (2001)

Hollywood’a da uyarlanan romantik komedi gerçek bir hikayeye dayanıyor. “Hırçın Sevgilim” adıyla ülkemizde gösterilen filmde iki sevgilin sıra dışı maceraları anlatılıyor. Alıştığımız ve belki de bıktığımız basmakalıp romantik komedilerden ayrılmasıyla ilgiyi hak ediyor.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Taegukgi hwinalrimyeo (The Brotherhood of War) (2004)

Yönetmenliğini Je-gyu Kang’ın yaptığı film bizim de zamanında dahil olduğumuz ünlü Kore Savaşı’nı konu ediyor. İki kardeşin savaş esnasında yaşadığı ilginç hikayesi üzerine olan film, usta işi savaş sahneleri ve savaşı her yönüyle ele alabilmesi ile bence klasikler arasında yerini alabilecek kalitede. Düşman kardeşler Kuzey ve Güney Kore’nin savaşı iki kardeş özelinde son derece güzel ve derinlikli işlenmiş.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Nae meorisokui jiwoogae (A Moment to Remember) (2004)

“Hatırlanacak Bir Anı” adıyla da bilinen film duygusal aşk filmlerini sevenler için birebir. Tabii hikaye sıradan değil. Çağımızın en acımasız hastalıklarından olan alzhemier’ın aşka etkisini gerçekten içten bir şekilde işliyor film. Belki akla hemen The Notebook geliyor ama farklı olarak Alzheimer’lı aşık yaşlı değil henüz 27 yaşında.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Salinui chueok (Memories of Murder) (2003)

“Cinayet Günlüğü” senaryosu gerçek olaylara dayanan bir polisiye. Başkent yakınlarındaki bir taşra kasabasında yağmurlu günlerde işlenen esrarengiz kadın cinayetlerini çözmeye çalışan iki polisin başından geçenler anlatılıyor. Bu polislerden ilki yakaladıkları şüpheliyi hemen suçlu olarak damgalamak isteyen ve şiddetle itiraf almaya çalışan “geleneksel” polis ve başkentten bu işin çözülmesine yardımcı olması için yollanan şüpheliden delile değil delilden şüpheliye ulaşmaya çalışan analitik düşünce tarzına sahip polis. Ancak olaylar çetrefilleştikçe yavaş yavaş rollerin değişmeye başladığını görürüz.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ajeossi (The Man From Nowhere) (2010)

Jeong-beom Lee'nin hem yazıp yönettiği film çok sağlam aksiyonla örülü bir polisiye. "Man On Fire" tarzı amansız bir takip ve hesaplaşma, Bourne serisi tarzı esrarengiz bir adamın ustalık kokan yakın dövüş sahneleri ve "Kill Bill"vari tek mekan içerisinde geçen kanlı ama estetize toplu dövüş sahnesi ile seyircinin ilgisini üst düzeyde tutabilen bir film.

Filmin senaryosunda artık bize klişe gelen ögeler olsa da uygulama başarılı olunca pek bunlara takılmadan izleniyor.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Diğerleri:

Gwoemul (The Host) (2006)

Chugyeogja (The Chaser) (2008)

Joheunnom nabbeunnom isanghannom (The Good, the Bad, the Weird) (2008)

Bakjwi (Thirst) (2009)

Oldboy'un Hollywood'la İmtihanı

Chan-wook Park’ın mükemmel intikam filmi (Park’ın intikam üçlemesinin ikinci filmi) 2003 yapımı Oldboy (Oldeuboi) tüm zamanların en iyi filmleri arasında gösteriliyor. Film, hikayesindeki derinlik ve izleyeni koltuğundan düşüren sürprizleri ile haklı bir popülarite kazandı. Hollywood  geç de olsa bu filme kayıtsız kalamadı ve remake yapmaya karar verdi. Biliyorsunuz Martin Scorsese de yıllardır özlemini çektiği Oscar heykelciğine bir Uzak Doğu filmi remake’i olan The Departed ile kavuşmuştu. (Filmin orijinali Mou gaan dou-Infernal Affairs [2002] çok daha güzel bir filmdir, hararetle tavsiye ederim)

Ben şahsen kendim (Me, Myself and Irene) remake çalışmalarına karşı değilim ancak maalesef Hollywood’un bu konudaki sicili çok da iyi değil. Özellikle farklı sinema anlayışlarından yapılan uyarlamalar orijinalini mumla aratabiliyor. Tabi biz iyi diyelim iyi olsun, konumuza dönelim.

Josh Brolin

Açıkçası Oldboy’un yeniden çekileceğini duyduğumda ilk tepkim “Ne gerek vardı?” şeklindeydi. Ancak projenin arkasındaki yönetmenin Spike Lee olduğu kesinleşince hem rahatladım hem de meraklanmaya başladım.  Zira Spike Lee gibi bir ustadan özgün bir çalışma gelmemesi şaşırtıcı olur. 

Bununla birlikte filmin oyuncu kadrosu da yavaş yavaş belirleniyor. Kesinleşen ilk iki oyuncu Milk ve No Country for Old Men’den tanıdığımız  Josh Brolin ve District 9’la çıkış yapan Sharlto Copley. Ayrıca, Elizabeth Olsen’in de kasta dahil olabileceği  konuşuluyor.

Yeni Oldboy’dan detaylar şimdilik bu kadar. Artık projenin diğer detaylarının da netleşmesini ve bir çekim tarihi belirlenmesini  bekliyoruz.

Not: Hollywood'a transfer olan Chan-wook Park'ın korku-gerilim türündeki ve başrolünde Nicole Kidman’ın olduğu filmi Stoker’ın çekimleri tamamlandı ve bu yıl vizyona giriyor.