Güney Amerika Sineması’ndan İzlenmesi Gereken 10 Film - SİNEMA ELEŞTİRMENİ

YAZILAR

Film Eleştirileri, Sinema Haberleri, İzleme Listeleri...

22 Haziran 2012

Güney Amerika Sineması’ndan İzlenmesi Gereken 10 Film


Daha önce Uzak Doğu Sinemasına uzanarak yaptığım üçlemeden sonra twitter’dan gelen istekler üzerine de Hollywood’un bu defa güneyine inmeye karar verdim. Güney Amerika Sineması, ekol olarak geçmişi çok gerilere uzansa da özellikle 80’lerin sonrasında oldukça hareketlenerek uluslararası alanda adından sıklıkla söz ettirmeye başladı.  Öncelikle Brezilya ve Arjantin filmlerinin başını çektiği Güney Amerika Sineması’ndan diğer ülkelerden de öne çıkan filmleri listelemeye gayret ettim. İyi seyirler…

***************************

Cidade de Deus [City of God] (2002)

Tanrı Kent: Fernando Meirelles’in yönetmenliğini üstlendiği bu realist başyapıt tüm dünyada büyük bir popülariteye kavuşurken birçok haklı ödül de kazandı. Rio de Janeiro’nun kenar mahallelerinde (varoşlarında) yaşananları büyük çoğunluğu amatör olan oyuncuların performanslarıyla bu derece başarılı anlatmak gerçekten takdire şayan. Muhakkak izlenmesi gereken filmlerden.

***************************

El Secreto de Sus Ojos [The Secret in Their Eyes] (2009)

Gözlerindeki Sır: Juan José Campanella’nın yönettiği ve En İyi Yabancı Film Oscar'ı alan film son dönemde izlediğim en iyi filmlerden. Haneke’nin favori gösterildiği gecede Oscar aldığında oldukça merak uyandıran filmi izlediğim zaman ne kadar doğru karar verildiğine kanaat getirmiştim. Film gerilimin dozunu perde perde artırarak şok edici son ile sizi koltuklarınıza sabitlemeyi başarıyor. Mutlaka izleyin.

***************************


Diarios de Motocicleta [The Motorcycle Diaries] (2004)

Motosiklet Günlüğü: Walter Salles’in yönettiği, Gael García Bernal ve Rodrigo de la Serna’nın başrolde yer aldığı film, Ernesto Che Guevara’nın kendi günlüğünden uyarlama bir biyografi. Filmde Che Guevara’nın arkadaşı Alberto Granado ile motosiklet üzerinde yaptığı Güney Amerika “gezi”si sırasında kendisini ve fikirlerini keşfetmesi anlatılıyor.

 ***************************

Tropa De Elite [Elite Squad](2007) &
Tropa de Elite 2 - O Inimigo Agora É Outro [Elite Squad: The Enemy Within] (2010)

Özel Tim: José Padilha’nın ilk sinema filmi olarak dikkat çeken film Brezilya’da oldukça popüler olduktan sonra Altın Ayı da kazanınca bir anda dikkatleri üzerine çekti. Kazanılan başarının ardından 3 yıl sonra devam filmi de çekildi. Devam filmi de oldukça başarılı ve popüler olmayı başardı. Film Rio de Janeiro’da görev yapan ve oldukça tehlikeli görevler üstlenen Askeri Polis Ekibinin başından geçenleri anlatıyor. Filmde anlatılanlar gerçek hikayelerden faydalanılarak oluşturulmuş bir kitaptan uyarlama.

 ***************************

La Historia Oficial [The Official Story] (1985)

Resmi Tarih: 1976 – 1983 yılları arasında yaşanan veDirty War” (Kirli Savaş) olarak adlandırılan Arjantin’de devlet eliyle gerçekleştirilen şiddet olaylarının bir aileyi nasıl etkilediğini anlatan dram türündeki film En İyi Yabancı Film Oscar'ı alan ilk Latin filmi olarak tarihe geçti.

 ***************************


Machuca (2004)

Andrés Wood’un yönettiği film darbeler tarihinin en kanlılarından olan ve 1973 yılında General Pinochet önderliğinde gerçekleştirilen Şili Darbesini konu ediyor. Film biri zengin diğeri fakir iki çocuğun ilişkisi ekseninde ilerliyor. Filmin ismi Machuca da çocuk kahramanın adından geliyor. Etkileyici bir film.

 ***************************


Plata Quemada (Burnt Money) (2000)

Yanmış Para: Arjantinli sinemacı Marcelo Piñeyro’nun yönettiği filmde ünlü İspanyol oyuncu Eduardo Noriega (Filmleri; Abre Los Ojos, Tesis…), Leonardo Sbaraglia ve Pablo Echarri rol alıyor. Arjantin’de meydana gelen gerçek bir banka soygunundan esinlenen film En İyi İspanyolca Film dalında prestijli Goya ödülü kazandı. Filmde, soygunun arka planında gay ilişki de konu ediliyor.

 ***************************



Central do Brasil [Central Station] (1998)

Merkez İstasyonu: Brezilyalı yönetmen Walter Salles’in yönetmenliğini üstlendiği film Rio de Janeiro’nun merkez tren istasyonunda görev yapan huysuz, bıkkın orta yaşlı bir kadın ile hiç görmediği babasını arayan bir çocuk arasında gelişen bir bağ sonucunda çıktıkları yolda başlarından geçen maceraları konu ediyor. Başroldeki Fernanda Montenegro’nun güçlü oyunculuğu ve hikâyesi ile sizi içerisine çeken film 2 dalda Oscar’a aday olurken Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazandı.

 ***************************


Orfeu Negro [Black Orpheus] (1959)

Fransız yönetmen Marcel Camus’un yönettiği film kaynağını mitolojideki Orpheus ve Eurydice (Orfe ve Öridis) efsanesinden alıyor. Filmin tüm kadrosunun siyahi oyunculardan oluşması çekildiği dönem için çok dikkat çekici bir özellikti. Bu fantastik film, Altın Palmiye, En İyi Yabancı Film Oscar'ı ve Altın Küre ödüllerini kazanmayı başarmıştı. (Not: Film ödülleri Fransız yapımı olarak kazandı.)