KİTAP
The Hunger Games (Açlık Oyunları), Amerikalı kadın yazar Suzanne Collins’in (49) çok satan (aynı adlı) romanından uyarlanmış bir film. Kitap, fantastik anlatımı ve sürükleyiciliği ile halen çok satmaya devam etmekte. Hatta filmi izleyenler: “Eve dönünce, akşam kitabı bir kere daha mı okusak?” minvalinde geyikler de çeviriyor.
YAPIMCI
The Hunger Games, son dönemin parlamakta olan yapım şirketlerinden Lions Gate’in[1] büyük umut bağladığı bir film. Eğer projeksiyonları gerçekleşirse (ki filmin tüm dünyadaki toplam “açılış” gişe hasılatı 250 milyon Dolar’a yaklaşması bunu destekliyor) Lions Gate’i en büyük yapım şirketleri arasında görmeye başlayacağız.
YÖNETMEN
The Hunger Games’de yönetmen koltuğunda Pleasantville [1998]ve Seabiscuit [2003] gibi ayrı ayrı üzerine kapsamlı yazılar yazılmasını hak eden filmlerin yönetmeni Gary Ross’u görüyoruz. Gary Ross daha şimdiden üçlemenin ikinci filmi Catching Fire’ın da yönetmenliğini yapmak için anlaşma sağladı.
OYUNCU
Filmin başrolünde “Katniss Everdeen” karakterini canlandıran Jennifer Lawrence’ı (21) görüyoruz. Jennifer Lawrence, The Burning Plain[2] [2008] ile dikkatleri üzerine çekti ve Winter's Bone[3] [2010] ile en iyi kadın oyuncu dalında Oscar adayı[4] oldu. En son yine bir bilim kurgu filmi olan X-Men: First Class [2011]’ta “Mystique” rolünde gördüğümüz Lawrence, başarılı kariyerini The Hunger Games ile sürdürmeye devam etmekte.
Narin bir güzelliği olmayan, zorlu koşullara dayanıklı, becerikli ve aynı zamanda zeki bir karakteri başarıyla canlandıran Lawrence, tüm filmin odağında olmasının altında ezilmeyerek rolünün hakkını vermiş.
Filmin kadrosunda ayrıca, Josh Hutcherson, Woody Harrelson, Liam Hemsworth, Stanley Tucci, Donald Sutherland, Elizabeth Banks ve Lenny Kravitz yer alıyor.
HİKÂYE
The Hunger Games, Kuzey Amerika’da belirsiz bir gelecekte ve distopik[5] bir toplum yapısı içinde geçiyor. Bir iç savaş sonrasında barış yapılmış ve 12 bölgeye (mıntıka) ayrılan Kuzey Amerika’da, geçmişteki mücadeleyi yâd etmek için her sene, sonunda sadece bir kazananın (hayatta kalanın) çıkacağı bir “oyun” düzenlenmekte. Bu oyun, "Barış Koruyucuları" denilen totaliter bir asayiş teşkilatının gözetiminde yürütülüyor. 12 bölgenin önde geleni 1. Bölge, en kötü durumdaki ise 12. Bölge. Tabii kahramanımız 12. Bölge mensubu. Süregelen açlık ve sefalet nedeniyle, ayakta kalmak için avcılığı öğrenen Katniss, ölen babasının yokluğunda annesinin ve kız kardeşinin sorumluğunu üstlenmek zorunda kalmış bir karakter. Aynı zamanda rastgele yapılan kurada çıkan küçük kız kardeşinin yerine gönüllü olarak ölüm oyununa gidebilecek bir cesarete sahip Katniss. Kısacası “alt tabaka”nın kahramanı olması için her türlü meziyeti var. Burada dikkat edilmesi gereken güçlü ve zeki başkahramanın kadın olarak seçilmesi. Bu da hikayeyi ilgi çekici kılıyor.
KAYNAK
Filmin alt yapısına bakarsak; öncelikle Roma dönemine kadar uzandığını görüyoruz. Sonuçta Açlık Oyunları, her bölgeden ayrı ayrı seçilen (biri kız, biri erkek olmak üzere) toplamda yirmi dört gencin, sanal bir arenada halkın gözleri (kameraları ve ekranları) önünde hayatta kalmaya çalışması, gerektiğinde birbirlerini öldürmesi üzerine kurulu bir yapı. Bu oyunlar ile halkı coşturmak ve belki de (futbolun diktatörlüklerdeki rolü gibi[6]) uyutmak amaçlanıyor. Bu yönüyle zamanımızın popüler dizisi Spartacus: Blood and Sand ya da Gladiator bu yapıyı anlamlandırabilmek açısından göz önüne alınabilir. Günümüze gelirsek ülkemizde de popüler olan Survivor yarışmaları Açlık Oyunları’nın kansız bir versiyonu gibi. Sonuçta Truman Show da kameralar önünde yaşanan bir TV gösterisi olduğu için filmin beslendiği kaynaklar arasında sayılabilir.
SONSÖZ
The Hunger Games daha yapım aşamasında iken büyük bir başarı elde edeceği öngörülüyordu. Bu nedenle üçleme halinde vizyona sokulmasının altyapısı hazırlandı. Nitekim beklentilere uygun şekilde 155 milyon Dolarlık gişe hasılatıyla ABD'de tüm zamanların en iyi üçüncü açılış gişesini[7] yapmayı başardı. Tüm Dünyadaki ilk hafta sonu gişesi ise 214.3 milyon Dolara ulaşmış.
Film, 2 saat 22 dakikalık uzun süresine rağmen akıp gidiyor. Oyunculuk konusunda göz kamaştıran bir performans yok ama başroldeki Jennifer Lawrence rolünün altından kalkmış, geri kalanlar ise üzerlerine düşeni yapıyor. Film bilim-kurgu ama göz alıcı efektler ya da yaratıcı tasarımlar yok, bu yüzden filmin macera-aksiyon türünde değerlendirilmesi daha yerinde olabilir. Ancak, yapımcı firma ilk filmin başarısıyla daha cesur kararlar vererek devam filmlerinde efekt işine daha çok yatırım yapabilir.
Genel olarak, film sinemada izlenmeyi hak eden bir yapım. Özellikle kitap serisinin müdavimleri için de biçilmiş kaftan. Çoklukla Twilight serisi ile karşılaştırma yapılıyor olsa da bu The Hunger Games’e haksızlık olur. Zira, bu film hem çok daha nitelikli bir yapım hem de filmin hikayesinin altyapısı oldukça güçlü. Elbette uyarlamalar kitabın tadını tam olarak veremeyebiliyor, ancak film ilgiyi ve beğeniyi hak ediyor.
İyi seyirler!
[1] Lions Gate, ödül avcısı bir TV fenomenine dönüşen Mad Men’in de yapımcı şirketi.
[2] Film, Amores Perros (2000) , 21 Grams (2004) ve Babel (2006) gibi filmlerin ödüllü senaristi Meksikalı Guillermo Arriaga’nın(54) ilk yönetmenlik deneyimi.
[3] Bir roman uyarlaması olan film, 2010 Sundance Film Festival’inde drama dalında jüri özel ödülünü kazanmasının yanı sıra 2011 Akademi Ödülleri için en iyi film, en iyi uyarlama senaryo, en iyi kadın oyuncu ve en iyi yardımcı kadın oyuncu dallarında aday oldu.
[4] 20 yaşında kazandığı bu adaylık onun en genç Oscar adayı olan aktrislerden birisi olarak tarihe geçmesini sağladı.
[5] Kavramın anlamı için: http://tr.wikipedia.org/wiki/Distopya
[6] Fado Fiesta Futbol kavramı için: www.eksisozluk.com/show.asp?t=fado+fiesta+futbol
[7] En iyi açılış, Harry Potter and the Deathly Hallows Part 2: 169.2 milyon $ ve ikinci en iyi ise The Dark Knight 158.4 milyon $.
